iPhone’lar genel itibarıyla uzun soluklu cihazlardır. Ancak kullanıcılar, yeni modellerin piyasaya sürülmesiyle elbette cihazlarını değiştirir. Eskiyen iPhone’lar ise Apple tarafından geri dönüşüm sürecinden geçer. Peki bu süreç nasıl işler?
Apple, tabiri caizse bir köşeye atılan iPhone’ları değerlendirmek için kolları sıvamış durumdadır. Eskiyen cihazlarını çöpe göndermemek için elinden gelenin en iyisini yapar.
Gelin, bu dönüşüm sürecinin nasıl işlediğine bakalım.
Apple, bundan yaklaşık 10 yıl önce bir nevi bir ticaret yapmaya karar verdi.
Böylelikle tüketicilerin eski iPhone’larını Apple’a geri getirebilecekleri ve mağaza kredisi karşılığında yenisini alabilecekleri anlamına geliyordu.
Daha genç ve daha şık bir modelin fiyatı eğer iade edilen telefondan daha fazlaysa Apple, tüketiciye bir kupon verir ve ardından eski cihazı yenileme merkezine götürür.
Bu eski cihaz, orada yeniden paketlenir ve genellikle Hindistan veya onun gibi gelişmekte olan pazarlardaki satıcılara yeniden satılır.
Aslında bu fikir, Apple açısından oldukça dâhiyanedir. Çünkü şirket, aynı cihazı tam anlamıyla iki kez satar. Fakat bu, cihazın hâlâ satılabilir olduğu durumda geçerlidir.
Eğer cihaz o kadar iyi durumda değilse müşteri onu alamaz ve telefon geri dönüştürülür.
Bu geri dönüşüm de robot Daisy ile mümkün olur. Daisy, 15 farklı iPhone modelinden saatte 200 tanesini ustaca parçalama yeteneğine sahiptir.
Daisy o kadar güçlü ve sürdürülebilirdir ki normal bir madencinin 150 ton cevherden çıkaracağı kadar altın çıkarma kapasitesine sahiptir. Ayrıca bu şekilde pil bakırından elde edilen ve değerli bir maden olan kobalt da geri dönüştürülür.
Öte yandan elbette dünyadaki her iPhone, Daisy ile parçalanmaz. Bu süreç lisanslanır ve dünya çapında taşeron şirketlere verilir. Özetle Apple, eski iPhone’unuzu geri dönüştürmek ve tekrar kullanım sunabilmek için elinden geleni yapar.