Maurice Tillet, hayatının iki önemli yönüyle tanınan sıra dışı bir kişilikti: güreş dünyasındaki başarısı ve animasyon karakteri Shrek’e ilham kaynağı olması.
Görünüşü ile hayatı kendine zindan etmek yerine başarı dolu bir hayat seçen Tillet’in hikâyesi, sizi sevilen yeşil devin ardındaki gerçek insana dair şaşırtıcı bir yolculuğa çıkaracak.
O zaman gelin hep beraber kendisi ile tanışalım.
Maurice Tillet, 1903’de Rusya’da doğmuş, Fransız asıllı bir güreşçiydi.
Tillet, çocukken oldukça zeki ve başarılı bir öğrenciydi. 17 yaşında eli, başı, göğsü şişmeye başladı, 19 yaşında ise nadir görülen akromegali hastalığı teşhisi konuldu. Bu hastalık genellikle hipofiz bezindeki iyi huylu tümörün neden olduğu, kemiklerin ve vücudun anormal büyümesine yol açan bir rahatsızlık.
Tillet’in yüzü ve vücudu zamanla belirgin bir şekilde değişti ancak o, bunun hayatını bitirmesine izin vermedi.
Hukuk okudu, savaş gemisinde mühendis olarak çalıştı ve 1936’da profesyonel güreş dünyasına adım attı.
Kısa zamanda ringlerdeki başarısı ve benzersiz görünümü sayesinde büyük bir üne kavuştu. 1940’ların başında Amerika Birleşik Devletleri’nde güreşmeye başladı ve burada “Dünya Ağır Sıklet Şampiyonu” ünvanını kazandı.
“Dünyanın en çirkin adamı” ünvanı yerine annesinin küçükken ona söylediği “melek” adı ile ringlerde yerini aldı ve güreş dünyası onu “Fransız meleği” olarak tanıdı.
Maurice Tillet, güreş dünyasında sadece yetenekleriyle değil aynı zamanda cesur ve samimi kişiliğiyle de sevildi. Ringi sallayan güçlü hamleleri ve azmiyle taraftarlarının kalbinde taht kurdu.
1945’e geldiğinde ise sağlığı bozulmaya başladı ve artık ringlerde durdurulamaz adam değildi. 1953’teki son maçında ise Bert Assirati’ye kaybetmeyi kabul etti.
Shrek’e ilham kaynağı oldu.
Maurice Tillet’in hayatındaki en ilginç bağlantılardan biri, popüler animasyon filmi Shrek’in ana karakterine ilham kaynağı olmasıydı. Shrek’in yapımcısı DreamWorks tarafından hiçbir zaman doğrulanmasa da Shrek’e ve Tillet’e bakınca başka bir şey düşünmeye gerek kalmıyor.
Fiziksel özelliklerinin yanı sıra iyi kalpli ve sevecen dev ruhun yansıtılması tüm yolları Tillet’e çıkarıyor. Shrek, dış görünüşüyle toplum tarafından dışlanmış olsa da içindeki sevgi dolu kalp ile izleyicilere önemli mesajlar verdi, tıpkı Tillet gibi…
Tillet, arkadaşı ve eski antrenörü Karl Pojello’nun öldüğünü duyduktan sonra ise kalp krizi geçirerek 1954’te hayatını kaybetti. Hastalığından dolayı zaten kalbi onu yeterince zorluyordu, arkadaşlarının ölümünü de kaldıramadı.
Bundan sonra Shrek’i izlediğinizde artık ona daha başka bir gözle bakacağınıza eminiz.