Huawei’nin en yeni ve en güçlü tableti MatePad Pro 13.2 ön siparişe açıldı. Peki bize neler sunuyor? Günlük ve profesyonel kullanımda vadettiklerini ne kadar yerine getirebiliyor? İnceledik!
İyi bir tablet, artık bilgisayar gerektiren pek çok senaryoda rahatlıkla iş görüyor. Tasarımdan kimi oyunlara, görüntülü görüşme ve toplantılardan çizim yapmaya her şey, eğer elinizde yeterince iyi bir tablet varsa mümkün. Huawei MatePad Pro 13.2 de o tabletlerden biri olmuş gibi görünüyor.
Deneyimleme şansı yakaladığım birkaç günde bu tabletin hem profesyonel yönünü hem de günlük kullanımda sunduklarını test etme şansım oldu. En sevdiğim yönü gerçekten harika performans sunan ekranı ve hem estetik yönüyle hem de kompaktlığı ile tasarımı diyebileceğim MatePad Pro 13.2’ye gelin teknik özelliklerinden başlayarak biraz yakından bakalım.
Âdettendir, önce tüm teknik özelliklere bir bakalım
- Ekran: 13.2 inç 2880×1092 Piksel, 144 Hz, 1000 nit, Esnek OLED Ekran
- İşlemci: Kirin 9000W
- RAM: 12 GB
- Depolama: 512 GB
- Ön Kamera: 8 MP
- Arka Kamera: 13 MP
- İşletim Sistemi: HarmonyOS
- Batarya: 10100 mAh
- Ağırlık ve kalınlık: 580 gram, 5.5 mm
Teknik özelliklere kısa bir bakış atıldığında da 12 GB RAM’i, bir tablet için son derece iyi performans sağlayan Kirin 9000W işlemcisi, %94’lük oldukça geniş bir ekran gövde oranı sunan esnek OLED ekranı, 5.5 mm’lik incecik ve 580 gramlık aşırı hafif tasarımıyla karşımıza oldukça iyi bir tablet olduğunu anlamak mümkün.
Tasarımdan başlayalım;
Yukarıda da söylediğim üzere benim MatePad Pro 13.2’de en sevdiğim şeylerden biri kesinlikle tasarımı oldu. Sürekli bilgisayarda işi olan ve günün neredeyse her saati yanında taşıyan biri olarak tabletlerin bu konudaki esnekliğini zaten her zaman sevmişimdir. Huawei, MatePad Pro 13.2 ile bunu bir adım ileriye taşımış.
580 gramlık aşırı hafif bir tablet olmasının yanında tasarımın bu kadar konforlu hissetirmesinin bir diğer sebebi de 5,5 mm’lik kalınlığı. Bu haliyle tablet elinizde ince bir kitap varmış gibi hissettiriyor. Bu da günlük kullanımda oradan oraya gezdirirken ya da çantanıza atıp taşırken çok büyük bir rahatlık.
Hafiflik ve inceliğin yanında MatePad Pro 13.2’nin premium görünen ve hissettiren şık bi tasarımı da var bana kalırsa. Yüksek ekran gövde oranı, malzeme kalitesi ve kalem ile klavye gibi aksesuarlarla bir anda adeta bir bilgisayara dönüşmesi de bu görüntüyü destekliyor. Ayrıca bu bilgisayara dönüşme deneyimi, çoklu pencereleri de rahatlıkla kullanmaya olanak veren bir ekran olunca epey kullanışlı ve keyifli oluyor.
Ekrana gelince…
Tabletleri iş için kullanmanın yanında sık sık çizim, tasarım gibi işler için ya da bir şeyler izlemek için de kullanıyoruz. İşte bu noktada iyi bir ekran inanılmaz önemli hâle geliyor. Huawei, MatePad Pro 13.2 ile bu konuda gerçekten çok iyi iş çıkarmış.
Ekran gövde oranının %94 ile epey yüksek olduğundan zaten bahsetmiştim. Bu ekran gövde oranının tabletler arasında bir ilk olduğunu da belirtmiş olayım. Aynı şekilde MatePad Pro 13.2, esnek OLED ile gelen ilk tablet olma özelliğine de sahip. İşte bu incecik çerçeveli 13.2 inç’lik geniş ekran, yalnızca büyüklüğüyle değil aynı zamanda sunduğu performans ile de öne çıkıyor.
144 Hz’lik yenileme hızını zaten anlatmaya gerek yok, 1000 nit parlaklık da öyle. Bu iki değer de ihtiyaçlarınızı tamamen giderecek seviyede. Bir de bunlara ek olarak tabletin ekranının renk aralığı ve renk doğruluğu noktasında sağladıkları var.
Burada genelde karşımıza çıkan sRGB yerine P3 renk gamutu tercih edilmiş örneğin. Bu da çok daha geniş bir renk aralığının çok daha doğru şekilde gösterilmesi demek. Bu tercihi genelde yüksek performans sunan oyuncu monitörlerinde de görürüz… Zaten cihaz milyonda bir kontrast oranı ve 10 bit desteği sayesinde 1,07 milyara kadar renk gösterebiliyor.
Ama teknik detayları bir kenara bırakıp deneyim odaklı bir yorum da yapmam gerekirse, ben çizim ya da tasarım gibi ekranın performansının hakkını verecek yönlerini çok kullanmasam da hem dizi-film vs. izlerken hem de oyunlar denerken elde ettiğim performanstan son derece memnun kaldım.
MatePad Pro 13.2’nin performansı nasıldı peki?
Ben tableti çok büyük oranda ofis işlerimi halletmek için kullandım. O yüzden ilk olarak bu noktadaki performansından bahsedeyim. Gün içinde iş için kullandığım uygulamalar arasında gayet akıcı geçiş yaptım.
Tarayıcıda aynı anda bin sekme kullanan, ara ara girip basit görseller hazırlaması gereken ve yoğun şekilde birkaç farklı mesajlaşma uygulamasına giren biri olarak günlük kullanımda da herkesin ihtiyaç duyabileceği bu detaylardan geçer not aldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun yanında video içerikler tüketmek de oldukça keyifli.
Bunda en büyük pay tabii ki ekranın ama ses noktasında da hakkını vermek lazım. Burada karşımıza Huawei’nin X-TRUE ismini verdiği teknolojisi çıkıyor. Bu teknoloji sayesinde mobil bir cihazdan alınan genel ses deneyiminin çok üstünde bir ses deneyimi sağlanmış. Tabii bu sadece bir şeyler izlerken değil, oyun oynarken de bayağı hoş bir hava katıyor.
Kamera tarafı da bir tabletten tüm beklentileri karşılıyor. Ben birkaç online toplantıya da katıldım. Hem ses tarafı yukarıda da bahsettiğim üzere son derece iyiydi, hem de kamera performansı bu tür kullanımlar için gayet yeterli. Tabii ki elinizde müthiş fotoğraflar, harika videolar çekmeyi vaadeden bir cihaz yok haliyle böyle bir beklentiniz olmasın ama ihtiyaçlarınızı en iyi şekilde karşılayacağını söyleyebilirim.
Bir diğer güzel nokta da yapılan eyleme göre ses sisteminin de otomatik olarak değişip olabilecek en iyi sesi vermek üzere kurgulanıyor. Ayrıca yine izlemek ya da oynamak dışında profesyonel olarak müzik üretmek için de çok iyi olacaktır. Ben bu kısmını herhangi bir kabiliyetim olmadığı için deneyemedim ama hem ses hem de işlem performansına bakınca yanıt zaten belli.
Yine çok fazla zaman ayıramadığım bir diğer kısım çizim tarafıydı ama hem kalemi hem de genel performansı görebilmek için biraz kurcaladım. Hem ekranın yüksek kalitesi hem de 3. nesil M-Pencil’ın hissi ve performansı profesyonel çizerleri bile tatmin edecektir diye düşünüyorum.
Bu noktada da Huawei, NearLink teknolojisi ve doğru renk yakalama özelliği ile geliştirdiği kalemine de epey güveniyor. Esnek OLED ekran ile gecikme hızı oldukça düşük olan yetenekli bir kalem bir araya gelince performans da artıyor. Benim deneyimlerim oldukça basit olsa da özellikle Huawei Notes ve Sketchbook uygulamaları üzerinde karşılaştığım performans tatmin ediciydi.
Kalemden bahsetmişken biraz klavyeye de değineyim. Klavye konusunda oldukça hassas biri olarak özellikle önceki jenerasyonlardan farklı olarak dokunmatik yüzeyiyle, hissiyatıyla tamamen bir bilgisayar klavyesi hissi vermesini çok sevdim.
Tabii ki klavye değiştirince mutlaka alışmak için biraz zaman geçmesi gerekiyor haliyle ama alıştıktan sonra son derece akıcı ve rahat bir kullanım sundu.
Uygulama konusunda şüphesi olanlara:
Bu konuda bazı şüpheler olduğunu biliyorum ama sanırım bu denememekten kaynaklanan bir durum. Açıkçası ben kullandığım süre boyunca tasarımdan mesajlaşmaya, e-posta gibi Google servislerinden oyunlara bir sürü uygulama kullandım ve hiçbir sorun yaşamadım.
Tüm uygulamaları AppGallery’den basit bir şekilde indirmek mümkün. Ayrıca GBOX da bu noktada işleri çok kolaylaştırıyor ve tüm Google servisleri de sorunsuz indirilebiliyor. Uygulamalar çalışırken de hiçbir sorun yaşanmıyor. Aynı anda dört uygulamayı tek ekranda sorunsuzca kullandığım anlar bile oldu…
Batarya konusuna gelince;
MatePad Pro 13.2’de 10100W gibi epey büyük bir batarya var. Ama cihazın performansını, çoklu pencere ile aynı anda çok sayıda uygulama kullanmadan oyun oynamaya işlemlerin hepsini ve bunların yanında milyar renk ve yüksek parlaklık sunan ekranı düşünecek olursak batarya da ona göre performans gösteriyor. Öyle onlarca saat her elime aldığımda açılsın derseniz beklentiniz tabii ki karşılanmayacaktır.
Fakat 88 watt’lık bir güç adaptörü ile geliyor cihaz ve bu adaptör bataryayı 40 dakikada %85 seviyesine, 65 dakikada da %100 seviyesine getiriyor. Yani şarj sorunu yaşamanız çok olası değil.
Kısacası…
Ben çok yoğun bilgisayar kullanan biri olarak Huawei MatePad Pro 13.2’nin gün içinde her işime yetişebilmesini sevdim. Hediye gelen ve profesyonel bir bilgisayar klavyesinden farksız klavyesi ile saniyesinde bir bilgisayara dönüşmesi de, hafifliği ve inceliği sayesinde bir tabletin kompaktlığını koruyabilmesi de çok iyi bir deneyimdi bence.
Performans tarafında da birkaç günlük deneyimimde cihaz beni hiç üzmedi. O yüzden eğer profesyonel kullanım için ya da günlük ihtiyaçlarınız için bir tablet arayışınız varsa mutlaka şans vermenizi öneririm.
Şu an MatePad Pro 13.2 ön siparişe açılmış durumda ve klavye+kalem hediyesi ile 32.999 TL’den satışta. Ayrıca 6 ay da ekran hasar garantisi hediyesi var. Göz atmak isterseniz buraya tıklamanız yeterli!
#sponsorlu #işbirliği
